İspanya'da haftanın beklenen olayı dün gerçekleşti ve 10/11 sezonunda eli kupaya değmiş 2 takım müzelerine ekleme yapabilmek amacıyla çıktılar Santiago Bernabeu çimlerine. Barça maç öncesi bilinen eksikleriyle-Messi hariç- yer alırken Real tam kadronun verdiği özgüvenle başladı oyuna. Maç öncesi Real 11'ini gördüğümde açıkcası maçın yüzde 60 oranında Real'i sevindirecek bir skorla biteceğini düşünüyordum ama Real performansta öne geçtiği rakibini skor tabelasında geçemedi.
0-0 Oyunu
Maçın başında özellikle ilk 10 dakika göze çarpan en önemli detay Barça hücumlarının yüzde 90 lık bir kısmının Iniesta'nın ve merkez hücumda istediği topları alamadığından orta sahanın sol önlerine kadar gelen David Villa'nın üzerine yıkılmış olmasaydı. Ters kanatta Alexis Sanchez özellikle ilk yarı boyunca hücumda hiçbir etkinlik kazanamayınca Barça için çifte bir dezavantaj kendiliğinden oluşuverdi. Bunların ilki direkt sonuç olarak Barça'nın hücumda tek kanat kullanmaya mahkum olmasıydı ki bu 0-0 gibi bir skorun bile avantaj olarak görülebileceği deplasman takımı için çok öldürücü değildir. Ama buna bağlı olarak ikincil bir sonuç özellikle Ronaldo-Marcelo ikilisinin; Real'in Barça'yı durdurmak için seçtiği sert presinde etkisiyle kaptığı topları ani bir ters topa dönüştürmesiyle ortaya çıktı. Bu hücumlardan en azından bu hücum denemelerinden Real, Barça karşısında önemli bir psikolojik üstünlüğü de ele geçirdi maç başında. Barcelona'nın sağ kanat vasatı Real'in kanat oyununu çok iyi bilen adamlarınca ortalama olarak iyi kullanıldı.
Gerideki Takımın Savunması (Barcelona)
Maçın taktik bir maç olduğunun en büyük göstergelerinden biri Barça'nın olası bir beraberliğe çok üzülmeyecekmiş bir oyun anlayışı ve kadroyla sahada olması dışında Jose Mourinho'nun bir önceki sezon İspanya Kral Kupası finalindeki şablona benzer olarak sert pres ve ani atağı Barça ceza sahası önlerinde başlatmak istemesiydi. Pep Guardiola'nın sağ kanattaki çaresizliğe müdahele edememesi de ilk yarı boyunca Barça'nın hücum-savunma bütünlüğünü toptan yok etti. Burda Xavi gibi bir beynin olmaması ve nadir Barça ataklarında saçma sapan kullanılan pas tercihleri de takımın nefesini tükettikçe tüketti. Nefesi tükenen Barça'ya ilk darbeyi Di Maria-Benzema-Mesut imzalı hazırlanış açısından muhteşem gol vurdu. Öne geçen Real taktik doğrular,rakibinin belli alan ve konumlardaki zayıflığıyla yüklendi ama Barça'nın bu hücumlara karşı savunma anlayışı güçlenemedi.
Messi ve David Villa Barça'sı
Ve maçın başından beri haklı olarak performansı sorgulanan ve hatta küçümsenen Barça'yı Madrid'de hayata tutunduran golü atıyordu 36'da David Villa, Messi'nin bıraktığı topta. Yıllar önce attığı golle GalataSaray'ın Avrupa'da adını duyuranlardan Tanju Çolak geldi hemen aklıma ki kendisini hiç sevmem bu arada. Bu gol maça hem skor hem de performans dengesi getirdi,oyuna ortak olmaya başladı Barça. Real, Mourinho'nun soyunma odasında tahtaya yazdıklarını ezberden uygulamaya çalışırken Barça set hücumlara başladı ve son yıllarda klasikleşen o 'El Clasico' başladı. Bu kez Barça'nın Puyol ve Pique eksikliğinde ve Real ataklarında fazlasıyla özgüven bunalımı yaşayan merkez savunması belirgin bir şekilde öne itildi. Set hücumların Barça için nispeten daha kolay hale gelmesinin temel nedeniydi buydu bence. Messi, Barça ortasahasının kazandığı etkinlik ve yetkinliğe dayanarak Messi'ce bir golle skor ve moral üstünlüğünü devraldı Barça devre öncesi.
Gerideki Takımın Savunması (Real Madrid)
İkinci yarıda iki takım sahaya çıktığında maç içi teknik-taktik ve moral değerlere ait dengeler kesinlikle değişmişti. 2-1 in verdiği rahatlık Barça'ya kendi oyununu oynayabilme yetisini verebilirdi. Ama 55'de gelen Alonso golü maçın seyrini Real Madrid adına çok erken değiştirdi. Golden sonra sahaya müdahele eden Mourinho Di Maria-Coentrao ve Khedira-Callejon değişikliklerini yaptı ve golün verdiği motivasyonla maç başındaki görünümüne geri döner gibi oldu Real ama karşı taraftan verilen cevap maçın dengelerini değiştirme anlamında daha sarsıcı oldu. Xavi ve Pique ile klasik pas oyununa dönen Barça kendi hücumlarını sete çevirme şansı buldu. Karşılıklı denemelerle geçen dakikalardan sonra Real kaderine Barça da risksiz bir oyunla beraberliğe teslim oldu. Mourinho kağıt üzerinde bir teknik direktörün verebileceği en iyi kararları verdi bana göre. Elinde her anlamda oturmuş,kalitesi belli oyuncularla sahaya çıktı ve karşısında eksik de olsa pas geleneğinden bir takım vardı.
2. Maç
Mourinho rövanşı düşünerek son 10 dakikalık sekansda ufak da olsa bir avantajı cebine koyup ve cesaretin sınırlarını fazla zorlamayarak bence mantıklı davrandı. Xavi ve Pique yokken kazanılamayan bir maçın bu iki oyuncu sahadayken kazanılması o an için pek mümkün görünmüyordu. Üstelik cesaretin sınırlarını fazlaca zorladığı bir akşamda Nou Camp'ta Katalanlar 5 parmağıyla uğurlamıştı geçen sezon. Tam kadro ve gününde bir Barça karşısında Real'in şansa fazlasıyla ihtiyacı olacak gibi.